Hakkari ve Şırnak'ta fuhuş çetesi

  • 11:17 31 Ekim 2021
  • Güncel
 
HAKKARİ - Hakkari ve Şırnak'ta kadınları şantaj yoluyla fuhşa sürükleyen ve başını korucu ile askerlerin çektiği belirtilen fuhuş çetesi nedeniyle bir kadın katledildi, biri şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bir kadının ise intihara sürüklendiği iddia edildi. 
 
Hakkari ve Şırnak kent merkezi ile bazı ilçelerinde 3 yıl önce kurulduğu belirtilen ancak iki hafta önce “uzman çavuş” olduğu iddia edilen bir kişinin, itirafları ve bazı görüntüleri ifşa etmesiyle başlayan korucu, uzman çavuş ve sivil isimlerden oluşan “fuhuş çetesi” tartışmaları devam ediyor.  Başta Hakkari’nin Çukurca ilçesi olmak üzere bir çok ilçede yurttaşların telefonlarına gönderilen bazı mesaj ve görüntüler, fuhuş çetesinin nasıl çalıştığını ortaya koyarken, faillerin devletle ilişkili bazı sivil, korucu ve uzman çavuşlar olduğu belirtildi. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre ismini açıklamayan ve kendini uzman çavuş olarak tanıtan bu kişi, fuhuş çetesinde yer aldıklarını iddia ettiği 70’den fazla kişinin adını ifşa etti.
 
Çete tarafından birçok kadın şantaj yoluyla fuhşa sürüklenirken, bu kadınlardan birinin şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği ve bir kadının katledildiği, bir kadının ise intihara sürüklendiği iddia edildi.
 
Fuhuş çetesi iddiaları
 
Üç yıl önce kurulduğu belirtilen fuhuş çetesinin içinde 70’den fazla kişinin olduğunu söyleyen bu kişi, görevinden istifa ettiğini söyleyerek, Hakkari merkez, Çukurca, Yüksekova ve Şırnak’ın Uludere ilçesi ile köylerinde başını sivil ve korucuların çektiği bir çetenin şantajla fuhuş yaptırdığını belirtti. Fuhşa sürüklenen kadınların da isimlerinin verildiği bu mesajlarda, şu ifadeler yer aldı: “Bunları söylemesem, deşifre etmesem daha çok çocuk annesiz kalacak, çokça aile ve yuva dağılacak. Herkes önlemini alsın, ailesine kızlarına eşlerine sahip çıksın.” 
 
Mesajı yazan kişi, bu olayların ortaya çıkmasının ardından eşinin kendisini terk ettiğini ve kendisinin de daha fazla dayanamadığı için görevinden istifa ettiğini öne sürerek, kendisinin bu fuhuş çetesini çökertmek için görevlendirildiğini iddia etti.
 
‘Soruşturma açılırsa ifade vereceğiz’
 
Kişi, soruşturma açılması durumunda gizli tanık olabileceğini de ifade ederek, şöyle devam etti: “Ben istiyorum ki, birileri gidip şikayet etsin yüce Türk yargısına ve Cumhuriyet Başsavcısına. O zaman ben ile beraber 4 uzman çavuş ve bir sivil polis gizli tanık olarak gidip ifade vereceğiz. Elimizdeki bütün dokümanları kayıtları bizzat Cumhuriyet savcısıyla paylaşacağız. Gerçi Çukurca Jandarma Merkezde de bütün dokumanlar, evraklar var. Biz de vereceğiz ki yüce Türk yargısı bütün suçluları bulup, en ağır şekilde tek tek cezalandırsın. Ama yürekli cesur birinin kendini feda edip savcıya gitmesi lazım. Yüreği yeten biri varsa buyursun gitsin.” 
 
Tecavüz ve şantaj
 
Bu kişi mesajının devamında kadınların içeceklerine uyuşturucu madde atılarak bayıltıldıkları ve tecavüze uğradıklarını ifade ederek, “Bu haysiyetsiz köpekler evli kadınları ve genç kızları bir şekilde kandırıp arkadaş olduktan sonra, ısmarladıkları çay, kahve veya soğuk içeceklerin içine Yüksekova ve İran’dan elde ettikleri bayıltıcı ve uyuşturucu haplar atarak onlarla beraber oluyorlardı. Daha sonra ise video ve resimlerini çekerek fuhuşa zorluyorlar. Kadınları para karşılığı uzman çavuş, polis ve şebekenin diğer üyelerine fuhuş yoluyla peşkeş çekerek maddi gelir elde ediyorlar. ‘Ben gitmem’ diyen kadınları da ‘görüntüleri paylaşacağız’ diyerek, aileleri ve eşleri ile tehdit ediyorlar” dedi. 
 
Yüzlerce görüntü ortaya çıktı
 
Kısa sürede bölgede yaşayan herkesin telefonuna ulaşan bu mesajları destekleyen yüzlerce görüntü ortaya çıktı. Hatta sadece isimleri ifade edilen kişilere ilişkin değil, isimleri mesajda yer almayan onlarca kişiye ait olduğu iddia edilen görüntüler de servis edildi. Görüntü ve mesajların ortaya çıkmasıyla birlikte bazı kadın ve erkeklerin bulundukları köylerden gönderildiği, bazılarının ise taşınarak farklı kentlere gittikleri belirtildi.
 
Bir kadın katledildi
 
Fuhşa sürüklenen ve görüntüleri 3 ay önce yayınlanan kadınlardan E.Ö.’nün yaşadığı kentten kaçarak Federe Kürdistan Bölgesi’ne gittiği öğrenildi. Ancak E.Ö.’nün ailesi tarafından yerinin tespit edilerek, alındığı edinilen bilgiler arasında. Aradan 2 ay geçmesine rağmen kendisinden haber alınamayan E.Ö.’nün daha sonra katledildiği ortaya çıktı. E.Ö.’nün evli olduğu erkekle biri kadın iki kişinin daha gözaltına alındığı, üçünün de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Ancak bu kişilerin E.Ö.’nün katledilmesiyle mi yoksa başka bir suçtan dolayı mı alındıklarına dair bilgi edinilemedi.
 
Yine daha önce görüntüleri yayılan ve şantaj yapılan bir kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 
 
‘Sınır hattında bilinçli yürütülen bir politika’
 
Fuhuş çetesinde adı geçen köylerden birinde yaşayan ve ismini vermek istemeyen bir yurttaş, şunları söyledi: “Son 5 yıldır küçük de olsa bu tür şantaj durumlarının olduğu duyuluyordu. Son iki aydır da bu durum biraz görünür olmaya başladı. Sonunda da işte böyle ortaya saçıldı. Görüntüleri çekilerek şantaja maruz kalan kadınlar gerçeği var. Ama bununla ilgili hiç kimse konuşmak istemiyor. Yani kişilerin kimlerle ilişki içerisinde oldukları, şantajın boyutu ve neler olup bittiği konusunda kimsenin net bir bilgisi yok. Ama şöyle bir gerçeklik var ki, sınır hattında böylesine bilinçli bir politika yürütüldüğü kesin. Mesajı yayan kişinin kesinlikle bir asker olduğuna inanmıyorum, içerisinde çok farklı kesimlerin de bulunduğu bir ekip var. Devlet bu ekibi ortaya çıkarmak zorundadır. İnsanlar şu an diken üstünde ve ne olacağını büyük bir tedirginlikle bekliyor. Yargının bu durumu mutlaka çözmesi gerekiyor. Bu çete ortaya çıkarılmazsa çok kötü şeyler yaşanır.” 
 
Kapatma çabaları
 
Fotoğrafı yayınlanan erkeklerden biri olan ve bir süre sonra herkesin “görüntüleri o yaydı” iddiasında bulunduğu kişi ise, iddiaları kabul etmeyerek şu açıklamayı yaptı: “Bana ait olduğu söylenen görüntülerin tamamı internetten indirilmiş. Bu görüntülerin linklerini zaten savcılığa verdim. İsimleri yer alan herkes şu an suç duyurusunda bulundu. Kim varsa bu işin içerisinde yargı ortaya çıkarmalı. Ben dahil kim suçluysa cezasını çekmelidir. Ben, gönül ilişkisi sonucu şantaj olmadığını söylemiyorum, böyle şeyler olmuştur. Bu durumla ilgili şantajı yapanlar cezalandırılsın. Korucubaşı bir açıklama yapmış. Açıklamayı okuduğumda tedirgin oldum. Bu olay böyle kapatılacak diye düşündüm. Bu olay kapatılmamalı ve kanıtlarıyla birlikte suçluları ortaya çıkarsınlar. Şu an herkes birbirine karşı büyük bir güvensizlik yaşıyor. Bu olay bu şekilde kapanırsa çok büyük sıkıntılar çıkar. Kentteki tüm kurumlar bu olayı araştırıp gerçeği ortaya çıkarsınlar.”
 
‘Görüntüler, bir çete olduğunu doğruluyor’
 
Bölgede yaşayan bir kanaat önderi ise şunları anlattı: “Bu görüntü ve mesajlarla tüm bölge şu an büyük bir töhmet altında. İsimleri açıklananların korucu olması ve açıklayan kişinin uzman çavuş olması bu ilişkinin boyutunu gösteriyor. Bu kişilerle ilgili iddia varsa ki hepsi zaten gönüllü korucu, bunların ifadelerini alır ve gerçek ne ise ortaya çıkar. Topyekun bir bölge şu an bu iddialarla ilgili diken üzerinde. Bu iş farklı bir duruma varmadan bu kişiler derhal ortaya çıkarılmalıdır. Çete varsa ki bu görüntülerin toplu olarak bir anda yayılması bir ekip ya da çete olduğunu gösteriyor. Bu mutlaka tüm topluma deşifre edilmeli.” 
 
Yalnızca iki kişi ifade verdi
 
Şu ana kadar Çukurca ve Yüksekova savcılıklarına isimleri deşifre edilenlerin büyük bir bölümü "özel hayatın gizliliği ihlal" edildiği gerekçesiyle başvuru yaptı. Çukurca Savcılığı yaşanan olayla ilgili başlattığı soruşturmada gizlilik kararı alırken, kentteki bazı sivil toplum örgütleri fuhuş çetesinin bulunması için suç duyurusunda bulundu. Alınan bilgilere göre soruşturma kapsamında şu ana kadar iki kişi şüpheli sıfatıyla ifade verdi.  
 
İntihar iddiası
 
Dün ise aynı çete tarafından fuhşa sürüklendiği ve görüntüleri yayılan kadınlar arasında bulunduğu iddia edilen L.Ö.’nün evinde intihar ettiği öne sürüldü. L.Ö.’nün 3 ay önce görüntüleri yayınlandıktan sonra katledilen E.Ö.’nün yakını olduğu aktarıldı.
 
L.Ö.’nün hastanede tedavisinin devam ettiği öğrenildi.